Hasta eğitimleri sözel olarak yapıldıktan sonra görsel ve yazılı materyaller ile de desteklenmelidir

Hasta eğitimleri sözel olarak yapıldıktan sonra görsel ve yazılı materyaller ile de desteklenmelidir

Yazılı hasta eğitim dokümanları hastanın hastalığını ve önerilen tedaviyi daha iyi anlamasını sağlar.

Yazılı hasta eğitim dokümanları hastanın hastalığını ve önerilen tedaviyi daha iyi anlamasını sağlar.

Yaşam kalite anketleri kağıt üzerinde veya dijital ortamda doldurulup puanlanabilmektedir

Yaşam kalite anketleri kağıt üzerinde veya dijital ortamda doldurulup puanlanabilmektedir

Hasta Odaklı Tedavi

  1. Ameliyat kararında modern yaklaşım: Hasta odaklı kanıta dayalı cerrahi tedavi

    Klasik tedavi odaklı yaklaşımda doktor sadece derecelere bakarak cerrahi kararını hasta ve ebeveynlerine dikte eder. Bu geleneksel yaklaşım doktor her şeyin iyisini bilir yaklaşımıdır. Son derece meşgul olan cerrah hasta ve yakınlarına ayırabildiği sürede kararını açıklar ve hastanın söz hakkı olmaz.­ Hasta nasıl bir süreçten geçeceğini, ameliyat öncesi ve sonrası nelerle karşılaşabileceğini tam olarak anlamaz ve beklentileri ameliyat sonrası karşılanamayabilir.

    Modern yaklaşımda, skolyoz cerrahi kararı sadece cerrahın tecrübesine bırakılmaz. Karar, cerrahın tecrübesi, uygulanacak tedavi konusundaki literatür kanıtı, hastanın durumu, beklentileri, deformitenin yaşam kalitesine olan etkisi bir arada değerlendirilerek verilmelidir.

    Çeşitli çalışmalar skolyoz tedavisinde cerrahın tecrübesinin ve yaptığı vaka sayısının, iyi sonuçlarla doğrudan orantılı olduğunu göstermiştir. Cerrahi karar mekanizmasında önemli etmenlerden birisi de kanıta dayalı karardır. Bunun için cerrahın literatür takibi yapan, konusuyla ilgili araştırmalar yapan, yenilikleri takip eden birisi olması önemlidir. Cerrahi kararda tecrübe ve kanıta dayalı bilgi beraber kullanılmalıdır.

    Standart tedavi odaklı uygulamada, cerrahiye karar vermede en önemli faktörler klasik değerlendirme ve eğriliğin derecesi olmuştur.­ Bu şekilde verilen kararlar yanlış değil ama eksiktir. Derece ölçmelerde hatalar olabilir. Cerrahlar arasında hangi derecede ameliyat olunması konusunda fikir birliği olmayabilir. Bazen gri zon dediğimiz, ameliyat sınırına yakın fakat ameliyat olmadan takip edilebilecek derecelerde olan eğrilikler olabilir. Modern yaklaşımda, sadece filmde ölçülen derece değil, eğriliğin vücutta yarattığı deformasyon şiddeti ve denge problemleri ve eğriliğin hastanın yaşam kalitesine olan etkisini de değerlendirmek gerekir. Hastanın yaşam kalitesi özel hazırlanmış anketlerle değerlendirilir. Bu anketlerde çoktan seçmeli ve açık uçlu sorular ile hastaların ağrıları, fonksiyonel aktiviteleri, kendi vücutlarını nasıl algıladıkları ve deformitenin ruh sağlıklarına etkisi değerlendirilir.

    Cerrahın görüşü ameliyat ise, bu kararın hastaya uygunluğu ve hastanın düşüncesi, ameliyatın zamanlaması, alternatif yöntemler, cerrahiden ne beklendiği, cerrahi öncesi ve sonrası süreç,­ cerrahinin hasta yaşantı tarzında neden olabileceği değişiklikler, bunlara adaptasyon süreçleri, hasta ve yakınları ile ayrıntılı tartışılmalı ve hem cerrahın hem de hasta ve yakınlarının beklentileri net olarak belirlenmelidir. Tüm bunların yapılması bir hasta eğitim sürecidir. Yapılan ilk görüşme sonrası hasta ve yakınlarının durumlarını ve kendilerini bekleyenleri daha iyi anlaması için aynı eğitim, koordinatör hemşire tarafından tekrarlanmalı ve hastaya evde de karar sürecinde yardımcı olabilecek broşürler, kitapçıklar verilmelidir. Kısacası ameliyat kararı cerrah tarafından dikte edilen bir karar değil hasta ve cerrah tarafından bekletilerin son derece net anlaşıldığı ortak bir karar olmalıdır. Bunun için de cerrahın hastaya yeterli zamanı ayırması ve hastanın hem cerrah hem de ekibi tarafından görsel ve yazılı materyallerle eğitilmesi şarttır.