Omurga kırıklarının en sık sebebi kazalardır. Sıklıkla bel ile sırtın bileşke bölgesinde yaralanmalar olarak görülür.

Omurga kırıklarının en sık sebebi kazalardır. Sıklıkla bel ile sırtın bileşke bölgesinde yaralanmalar olarak görülür.

Omurga kırıkların tedavisinde kırığın sabitlenmesi kadar omurganın normal diziliminin sağlanması da önemlidir.

Omurga kırıkların tedavisinde kırığın sabitlenmesi kadar omurganın normal diziliminin sağlanması da önemlidir.

Erişkinde Travmaya Bağlı Omurga Kırıkları

  1. Omurga ve omurilik yaralanmaları nispeten genç nüfusu etkileyen ve sonuçları ile ciddi sosyo-ekonomik problemlere neden olabilen yaralanmalardır. Hastaların % 80’i 18-50 yaş arası hastalardır. Erkekler kadınlara göre 4 kez daha fazla omurga kırığı geçirme riskine sahiptirler.

    Omurilik yaralanmaları genellikle omurga kırıkları sonrası kırılan kemiğin omuriliğin geçtiği kanalı daraltması ile meydana gelir. Nadir olarak özellikle çocuklarda herhangi bir kemik kırığı olmadan omuriliğin aşırı gerilmesi ile de oluşabilir.

    Bir kemiğin üzerine dayanabileceğinden daha fazla yük binerse o kemik kırılır. Omurga kırıkları boyun kısmından kuyruk sokumuna kadar herhangi bir bölgede olabilir. Genellikle yüksek enerjili travmalara bağlı gelişir. Trafik kazaları en sık nedendir. Bunun dışında düşmeler özellikle yüksekten düşmeler, ateşli silah yaralanmaları, spor kazaları başlıca nedenlerdir.

    Omurga yaralanmalarının tipleri nelerdir?

    Omurga yaralanmaları hafif bir yumuşak doku travmasından omurga kırığı ve omurilik yaralanmasına kadar çeşitli şiddette olabilir. Omurga kırık ve çıkıkları omurilik yaralanmasına ve dolayısıyla felce neden olabilir.

    Kırıkların % 5-10’u boyun omurlarında, %70’i sırt ve bel omurlarında ve geri kalanı daha aşağı bölgelerde görülür. En sık yaralanan bölge sırt ve bel omurlarının birleştiği (12. sırt omuru ve 1. bel omuru) omurganın en hareketli bölgesindedir.

    Omurga kırıkları 3 şekilde olabilir.

    • Çökme kırıkları: En sık görülen tiptir. Omurun sadece ön kısmının çöktüğü kırıklardır.
    • Patlama kırıkları: Omurga üzerine binen yük daha da şiddetli ise o zaman omurun orta ve arka kısmı da kırılabilir ve kırık parçaları omurilik kanalına doğru yer değiştirip omuriliği zedeleyebilir. Omurilik yaralanması ve felç patlama kırıklarında sık görülmekle birlikte her patlama kırığı felce ya da omurilik yaralanmasına neden olmaz.­Patlama kırıklarında kırık genellikle tek bir omurda olmakla beraber %20-30 oranında ardışık veya ardışık olmayan birden fazla omuru da içerebilir.
    • Çıkıklar ve Kırıklı-Çıkıklar: Omurga üzerine binen yükler daha da artarsa o zaman kemikte kırıkla birlikte omurları birbirine bağlayan ve bir arada tutan yumuşak dokular, disk ve bağlarda ve eklemlerde de yaralanma olabilir. Bu durumda iki omurun birbiri ile bağlantısı kopar ve omurga çıkığı meydana gelebilir. En tehlikeli yaralanma şeklidir. İyileşme süreleri daha uzundur. Omurilik yaralanması çoğu zaman eşlik eder. Çoğu zaman cerrahi tedavi gerektirir.

    ­

    Omurga kırıklarının bulguları nelerdir?

    Erken dönemde bulgular yaralanmanın şiddetine ve yerine göre değişir. Boyun, sırt, bel ağrısı, kas spazmı başlıca bulgulardır. Omurilik yaralanması da var ise uyuşukluk, kol ve/veya bacaklarda hissizlik, kuvvet kaybı, idrar, büyük abdest kaçırma veya yapamama gibi çeşitli şikayetler olabilir.

    Geç dönemde ise sinir yaralanması olmayan hastalarda yeterli tedavi uygulanmaz ise omurga da kamburluk (kifoz) oluşması ve bunun yaratabileceği şiddetli ağrı en sık görülen şikayettir. Sinir yaralanması olan hastalar ise felç ve onun getirdiği problemlerden muzdariptirler.

    Omurga kırıklarında tanı nasıl konulur?

    Omurga yaralanması olduğu andan itibaren en yakın hastaneye ulaştırılmanız ve bu işlemin yapılış şekli çok önemlidir. Taşıma için doğru olan ambulans ve işin uzmanı paramediklerin gelmesini beklemektir. Hastanın uygun pozisyonda taşınmaması yaralanmanın kaderini etkileyen en önemli unsurlardan birisidir. Acil servise getirildikten sonra doktorlarınız ilk müdahalenizi ve muayenenizi yapar ve tanı konulması için aşağıdaki tetkikleri isteyebilir.

    Direkt radyografi: Yaralanma şüphesi olan hastalara ilk yapılacak tetkiktir. Çoğu zaman yaralanmanın olup olmadığını başarılı şekilde ayırt edebilir.

    Bilgisayarlı tomografi: Kırıkları direkt radyografiden daha iyi gösterir. Bazı hastanelerde rutin uygulanmaktadır. Diğerlerinde ise direkt grafilerde görülen kırıkların şiddetini ve tipini değerlendirmek için istenebilir.

    Manyetik Rezonans görüntüleme (MRG): Omuriliğin ve yumuşak dokuların değerlendirilmesinde en iyi yöntemdir. Her hastada gerekli değildir ancak kırık tespit edilen hastalarda kırığın şiddeti ve yumuşak dokuların durumunu değerlendirmek için istenebilir. Ayrıca sebebi açıklanamayan omurilik yaralanmalarında ya da omurilik yaralanması ile omurga kırığının seviyelerinin uyum göstermediği durumlarda istenebilir.

    Omurga kırıklarında tedavi prensipleri nelerdir?

    Tedavi, omurilik yaralanması olmayan hastada ağrının kontrolü ve omurganın bütünlüğünün sağlanması, restore edilmesini amaçlar. Yaralanmış omurgada tahribatın zaman içinde ilerleyerek kamburluğa yol açmasını ya da artan kamburlukla omurilikte başta olmayan bir yaralanma olmasını engellemek başlıca amaçlardır.

    Omurilik yaralanması olan hastada ise yaralanmaya neden olan kemik basısı, omurilik sıkışması gibi durumlar düzeltilmeye çalışılır. Bu tedavinin erken dönemde uygulanması özellikle kısmi felci olan hastalarda önemlidir. Çünkü kısmi felç olan hastaların iyileşme şansı daha yüksektir. Tam felç gelişmiş hastalarda ise iyileşme şansı daha azdır. Ancak bu hastaların da erken rehabilitasyonu için kırık omurganın süratle rekonstrükte edilmesi ve bütünlüğünün kazanılması gerekir.

    Omurga kırıklarında hangi tedaviler uygulanabilir?

    Korse veya alçı tedavisi: Kırıkların iyileşmesi için bir tespit gereklidir. Özellikle çökme kırıklarında, omurilik yaralanması ve yumuşak doku-bağ dokusu yaralanması olmayan hastalarda korse veya alçı tedavisi tercih edilir. Amaç dışarıdan tespit ile kırığın iyileşmesini sağlamak ve omurganın daha fazla çöküp omurilik basısı yapmasını ve kamburluk gelişmesini önlemektir. Alçı veya korse süresi genellikle 3 aylık bir süredir.

    Enstrumantasyon ve füzyon: Kırık omurganın metal enstrümanlar kullanarak tespit edilmesi ve aynı zamanda dondurulmasıdır. Bu işlem omurganın ön veya arka tarafından yapılabildiği gibi bazen her iki tarafında dondurulması gerekebilir. Füzyonun sağlanması aylar sürebilir. Aynı zamanda omurilik yaralanması olan hastalarda omuriliği sıkıştıran kemik parçalarda cerrahi girişim sırasında temizlenebilir. Nörolojik yaralanma olmayıp da arka bağ dokuların yaralandığı patlama kırıklarında ve nörolojik yaralanma olan tüm diğer patlama kırığı veya kırık ve kırıklı çıkıklarda tercih edilecek tedavi yöntemidir.

    Vertebroplasti & Kifoplasti: Bazı seçilmiş çökme kırıklarında, osteoporoz veya tümöre bağlı kırıklarda ve bazı patlama kırıklarında uygulanabilen minimal invazif tedavi yöntemidir. Lokal anestezi altında uygulanabilir. Ciltte yapılacak küçük kesilerden omurgaya geniş iğneler ile girip kırığın düzeltilmesi ve içine sağlamlaştırmak için titanyum kafes ve/veya çimento konması esasına dayanır.